Hemoroidal Hastalıklar

Hemoroid adı verilen hastalıkta toplardamar benzeri damarsal yapıların makat bölgesinde oluşturdukları damar yumağının şişmesi ve makat dışına doğru sarkması söz konusudur. Erkeklerde iki kat daha fazla  ve genelde oldukça sık görülür.  Basur hastalığı adı ile de anılır . Beslenme programıyla bir noktaya kadar  kontrol edilebilen  türden hastalık olmakla birlikte genellikle tedavisinde cerrahi müdahale gerekmektedir. Makat bölgesinde bulunan toplardamarlar varis gibi genişlemektedir,ağrı  sık  değildir,kanama en temel bulgudur. Hemoroid  genel anlamda ikiye ayrılmaktadır. Bunlar birincil ve ikincil hemoroidlerdir. Diğer bir sınıflamada ise klinik temelli ve iç ve dış hemoroid hastalığı olarak tanımlanır.

  • Birincil Hemoroidler: Sık görülmektedir. Makat bölgesinde bulunan toplardamar ağının gerçek hastalığıdır. Genellikle 25 ile 30 yaş arasında görülmektedir. Hemoroid hastalığına genelde toplardamar ilithapları ve toplardamar bozuklukları neden olmaktadır. Sürekli kabız olmak,uzun süren ishal dönemleri,fazla alkol tüketimi, baharatlı ve acı yeme alışkanlığı,  aşırı yemek yemek, hatalı dışkılama alışkanlıkları, üst üste meydana gelen gebelik durumu,meslekler ( şöförler , bilgisyar kullanıcıları , berberler ) ve kalın bağırsağın diğer hastalıkları  hemoroid hastalığına neden olabilir.Ayrıca makat bölgesine zarar verebilecek bisiklet ve binicilik gibi sporlarla uğraşmak hemoroid  oluşumuna hız vermektedir.
  • İkincil Hemoroidler: Ana toplardamar düzeyindeki kan akışının engellenmesi  sonucu gelişmektedir. Bu hastalıklara toplar damar sistemi akışındaki tıkanıklık  neden olabilmektedir. Örneğin siroz hastalığı ikincil hemoroide neden olabilir.

Hemoroid klinik açıdan dış  ve iç hemoroid olmak üzere ikiye ayrılmaktadır;

  • Dış Hemoroid:  Anüs bölgesinin kapanmasını  sağlayan kasın altındaki toplardamardaki genişlemeyle meydana gelmektedir.Muayene sırasında direkt  görüş altındadır.
  • İç Hemoroid: Anüs bölgesinin kapanmasını sağlayan büzgen kasın üst bölgesinde, normalde muayene sırasında gözle görülemeyen iç kısımdaki toplardamarın genişlemesi sonucu meydana gelir. İç ve dış hemoroid birlikte gerçekleşebilir. Ancak sadece bir hemoroid türü hastada bulunuyorsa bu tür genellikle dış hemoroiddir. İç hemoroidin en önemli göstergesi damarlarla belirginleşmiş mukoza sarkması ve muayene sırasında ıkınma ile görülen makat içinden dışarı doğru çıkan,  hemoroid pakesi adı verilen memelerdir. İç hemoroid aşağı doğru sarkarak makattan çıkma eğiliminde bulunmaktadır. Kanama yaparak kansızlık ,dışkılama zorluğu ,kan pıhtısı ile dolmuş hali ile’’ tromboze’’ağrılı şişlik,iltihaplanmaya neden olur. Hastalık evre 1 , 2 , 3 , 4 sınıflanır.Evre 4 en ileri dönemi ifade eder ve cerrahi tedavi kaçınılmazdır.

  • Hemoroid hastalığının belirtileri : Makat bölgesinde meydana gelen kanama hemoroid  hastalığının en fazla görülen belirtisidir.Genelde ilk belirti olmak ile birlikte uzman hekime başvurulması önerilmektedir. İltihaplanma ,kan pıhtılaşması anlamına gelen tromboz,dışkılama zorluğu ,hemoroidin  diğer bir belirtisidir.Genişlemiş toplardamardan meydana gelmektedir.İltihaplanmış olan hemoroid memeleri genişler ve şişer. Bu durumlar hastaya ağrı vermektedir. Dışkılama olayında kişinin ağrısının olması başka bir belirtidir. Hemoroid kanamaları az bile olsa bu kanamanın özellikle her dışkılamada gerçekleşmesi sonucu bir süre sonra hastada kansızlık meydana gelmektedir.
  • Tedavi yolları : Düşük dereceli başlangıç halinde hastalığa karşı bazı önlemlere  tedaviye başlanır. Hastaya düzenli dışkılama önerilir. Bu şekilde dışkı bağırsak içinde daha az bir süre kalmaktadır.Düzenli ve dengeli beslenme çok önemlidir.Kabızlık oluşturan hamur ve et ağırlıklı gıdalar yüksek lif içeren sebze ve kepekli tahıllarla,meyvelerle dengelenir. Hemoroidden korunmak için hastanın beslenmesine de dikkat etmesi gerekmektedir. Özellikle baharatlı ve acı besinler tüketmemektir. Ayrıca fazla yemek yemesi engellenmelidir. Çünkü aşırı yemek sindirim kanallarında gerilme ve zorlanmaya sebebiyet vermektedir. Ayrıca hardal, alkol ve kahve gibi ürünlerden uzak durması gerekmektedir. Hemoroid olan hastada kabızlık problemi varsa bu sorun vazelin ve ya lanolin yağı kullanılarak çözülebilmektedir.Ağız yoluyla alınan ishal yapıcı ilaçlar kontrollü olarak kullanılır.Sıcak oturma banyoları tromboze olmuş akut hastalık durumunda ağrıyı azaltır. Hemoroid hastalığından kurtulmanın bir başka yolu ise yaşayış tarzımızdaki değişiklikle olur. Durağan ve hareketsiz bir şekilde olan kişiler bu tarzlarını değiştirmelidir. Ikınmadan yapılan spor hemoroid açısından tercih edilmelidir.
  • Cerrahi Yöntem :
    Hemoroid hatalığının ileri aşamalarında yani özellikle kanamlı evre 2,evre3 ve evre 4 hastalık durumunda gerekmektedir. Tıbbi müdahalenin yetersiz kalması sonucu uygulanır.Özellikle sarkma (prolapsus)olan hastalarda cerrahi şarttır. Kriyoşirüji yöntemi uygulanabilir. Sıvı azot ve ya azot protoksitle birlikte dondurucu bir alet kullanılarak hemoroid memeleri çıkarılmaktadır. Ancak kriyoşirüjünün uygulanma alanı kısıtlıdır. Çünkü bu tedavi yöntemi fazla büyümemiş ve iltihaplanmamış hemoroidde etkilidir. Bu tedavi hastanede kalmamızı gerektirmemektedir. Ağrısız  bir cerrahi müdahaledir. Operasyon alanında yaygın nekroza kadar giden ciddi komplikasyonlar gelişebilir.Bunun yanında Hemoroidektomi denilen cerrahi tedavi yöntemi  en etkili tedavi şeklidir. Tıbbi tedavinin yetersiz kaldığı alanlarda uygulanmaktadır. Ağrı,  kanama gibi sıkıntıları olan hastalar için uygundur .Hemoroid pakeleri arterleri bulunup bağlanarak eksize edilir.Ameliyat sonrası hasta ağrı kontrolü başarı ile yapılabilir. Hastanede bir kaç gün yatmayı gerektirmektedir.Ancak ameliyat etkili ve başarılı sonuçlar vermektedir. Ameliyat sonrasında hasta beslenme ve hayat şekli konularında bilgilendirilir, dikkat ettiği sürece tekrarlama sık değildir.
  • Longo metodu adı verilen teknik özellikle sarkma (prolapsus)olan hastalarda tercih edilmelidir.Makat bölgesinde hemoroid atar damarlarının halka şeklinde çıkarılan doku içersine alınması ve geri kalan yapıların otomatik makine mantığı ile uç uca tespit edilmesidir.En önemli avantajı operasyon sonrası ağrının az olması,iyileşmenin görece kolay olmasıdır.

 

  • Minimal invaziv prensiple uygulanan diğer bir metod ise rubber band ligasyondur. Sıklıkla lokal anestezi bile uygulamadan yapılabilen bant uygulamasında dikkat edilmesi gereken konular ; evre 2 ve 3 hastalarda tercih edilmesi,hasta 2 hafta yakın izleme alınması ve şikayetlerin tekrarlama riskine karşıhastanın operasyondan sonrada gerekli önlemlere özen göstermesi gerekliliğidir.

 

Benzer makaleler