Karın Duvarı Fıtıkları & Tedavisi

Karın duvarı fıtıklarının en basit tanımlaması karın içerisindeki organ veya dokuların, karın duvarındaki zayıf bir veya birden fazla noktadan fıtık kesesi adı verilen yapı (periton) ile birlikte karın dışına çıkmasıdır ve cerrahi kliniklerde en sık tedavi edilen hastalıklardandır. Hareketsizlik, uzun süren öksürük, karın bölgesinde yapılan ameliyatlar, karın içinde sıvı toplanması, şişmanlık, gebelik, prostat hastalıkları, malnütrisyon, sigara gibi faktörler karın duvarı fıtıklarının gelişmesinde kolaylaştırıcı faktörlerdir.

Karın duvarı fıtıklarının tamiri tarih boyunca çeşitli metodlarla yapılmaya çalışılmış tır  ve halen bu konudaki cerrahi teknik ve  kullanılan malzemelerde gelişmeler devam etmektedir. En eski yöntemlerde hastayı baş aşağı asarak kasık fıtığını yerine yerleştirmeye çalışılmış ve yerleştirdikten sonra fıtığı yerinde tutabilmek için günümüzdeki kasık bağlarına benzer aletler kullanılmıştır. Çağdaş fıtık tedavisinde altın standart doğru malzeme ve özenli teknikle yapılan ameliyattır..

Karın Duvarı Fıtıkları

  • Kasık Fıtıkları: İnguinal (drekt ve indirekt) ve femoral
  • Karın Ön Duvarı Fıtıkları:Yara yeri fıtıkları,umblikal (göbek), periumblikal (göbek çevresi), epigastrik, spigel, supravesical
  • Lomber Bölge Fıtıkları: Üst (Grynfelt), Alt (Petit) ve kesiye (yara yeri ) bağlı
  • Pelvik Bölge Fıtıkları: Obturator, Siyatik, Perineal

Karın Duvarı Fıtıklarında Şikayetler Ve Belirtiler

Ağrısız ve sinsi gelişim gösterebileceği gibi hayatı tehdit eden çok ani ve mide , bağırsaklar gibi diğer organları da tehdit eden formda ortaya çıkabilirler.

Fıtık uzun yıllardan beri var olabilir, bir süre sonra şikayetler artabilir, ya da aniden bağırsak tıkanıklığı ya da karın ağrısı, kusma, şok ve komaya kadar giden fıtık komplikasyonları şeklinde de ortaya çıkabilir. En sık görülen semptomlar ağrı ve ele gelen şişlik tir . Muayenede fıtık bölgesinde ele gelen şişlik vardır. Öksürtme, ıkındırma gibi manevralarla hastanın karın içi basınç arttırılarak fıtık şişliği daha belirgin hale getirilebilir. Şişlik, kızarıklık ve beraberinde genel durum bozulması fıtık kliniğinin ciddi tıbbi sonuçları olabileceğini gösterir.

KASIK FITIKLARI

Kasık bölgesi karın fıtıklarının en sık görüldüğü bölgedir ve kasık fıtıkları inguinal (direkt ve indirekt) ve femoral olarak iki tiptir. Kasık fıtıkları genel olarak değerlendirildiğinde erkeklerde 25 kat fazla görülür. Sağ kasıkta daha sık olarak görülürler. En sık görülen indirekt inguinal hernilerdir. Femoral herniler tüm kasık fıtıklarının ancak %2.5’ini oluşturur fakat kanalda sıkışma ve acil ameliyat riski daha yüksektir. Femoral herni

Kasık fıtıklarının tedavisi cerrahidir. Günümüzde hemen tüm ameliyat yöntemlerinde yama olarak bilinen prostetik materyaller kullanılmaktadır. Ameliyat açık ya da kapalı (laparoskopik) olarak yapılabilmektedir. Özellikle iki taraflı kasık fıtıklarında veya önden yama uygulanarak tedavİ edilmiş ve nüks etmiş kasık fıtıklarında laparoskopik yöntem tercih edilmelidir.

GÖBEK (UMBLİKAL) VE GÖBEK ÇEVRESİ FITIKLARI (PERİUMBLİKAL)

Kadınlarda daha sık görülür ve fıtık kesesi içerisinde sıkışma ve buna bağlı olarak gelişebilcek bağırsak tıkanıklığı gibi komplikasyonlar sık görülebilir. Şişman hastalarda tanı için nadiren bilgisayarlı tomografi gerekebilir. Operasyon öncesi karın içerisi ek hastalık açısından incelenmeli ve gereğinde eş zamanlı olarak tedavi edilmelidir.

 

 

EPİGASTRİK FITIKLAR Karın orta hatta, aşağıda göbek ile yukarıda göğüs kemiği denilen kemik arasında yerleşen fıtıklardır. Görülme sıklığı % 1 – 5’, erkeklerde daha fazla görülür, çok sayıda olabilirler. Genellikle küçüktür ve içinde çoğunlukla yağ dokusu bulunur. Ana yakınma ağrılı bir şişliktir. Bazen bu bölgede yerleşmiş olan fıtıklar yağ bezeleri ile karıştırılabilir.

SPİEGEL FITIKLARI

Nadir görülür. İleri yaştaki kadınlarda daha sıktır. Rektus denilen karın ön duvarı kaslarının yanındaki hatta ve genellikle göbek hizasının altında oluşur. Muayene ile tanı zordur. Bilgisayarlı tomografi ve laparoskopi tanı koydurucu  diğer metodlardır. Tedavisi cerrahidir. Cerrahi açık veya laparoskopik olarak uygulanabilir.

KESİ YERİ FITIKLARI

Özellikle açık ameliyatlar sonrasında kesi yerlerinde % 10-20 arasında fıtık gelişir. Kolaylaştırıcı faktörler ; kötü teknik, basınç altında kapatma, enfeksiyon, şişmanlık, sigara kullanımı, DM, KOAH, hipoalbuminemi, dikiş materyali seçiminde hata yapılmasıdır.Tedavi cerrahidir. Son derce dikkatli teknik kullanılarak sıklıkla rastlanan  barsak yapışıklıkları fıtık bölgesinden ayrılır, dokular yama ile tamir aşamasına hazırlanır. Cerrahide en sık olarak yama kullanılarak tamir uygulanmaktadır. Yama seçimi, uygulama tekniği son derece titizlikle yapılmalıdır. Cerrahi fıtığın büyüklüğüne ve daha önceden geçirilmiş cerrahi tipine bağlı olarak açık veya laparoskopik olarak uygulanabilir. Yama kullanmadan onarım ancak 4 cm’den küçük, ek hastalığı ve obezitesi bulunmayan hastalarda tercih edilebilir. Operasyon sonrası takip ve uzak takip özenle yapılmalıdır.

PARASTROMAL FITIKLAR

Bir tür kesi yeri fıtığıdır, beş yıldan uzun ostomilerde görülme sıklığı % 50’den fazladır. Kolostomilerde , ileostomilerden daha sık görüür. lKolaylaştırıcı faktörler kesi yeri fıtıklarıyla aynıdır.Tedavisi cerrahidir. Cerrahi açık veya laparoskopik olarak uygulanabilir. Her iki yöntemde de diğer fıtık tiplerine göre nüks riski daha yüksektir.

LOMBER FITIKLAR

Üstte grynfelt üçgeni denilen zayıf alandan ya da daha aşağıda petit üçgeninden kaynaklanabilirler. Genellikle belirgin olmayan bir şişlik ve ağrı dışında dışında bulgu vermeyebilirler. Bu fıtıklarda sıkışma ve bağırsak tıkanıklığı riski düşüktür. Tanıda Bilgisayarlı tomografi önemli bir yardımcıdır. Kesiye bağlı oluşanların bir kısmı haricinde tedavisi cerahidir.

 PELVİK BÖLGE FITIKLARI

Pelvik bölge fıtıkları çok nadir görülür. Obturator fossa, siyatik foramen ve perinede oluşabilir. İçlerinden en sık görülen obturator fıtıklardır. Genellikle yaşlı ve kaşektik kadınlarda görülür.

OBTURATOR BÖLGE FITIKLARI

Kadınlarda daha sık görülür. Genellikle pelvik gevşeklik vardır. Klinik; Aralıklı ağrı, obturator sinir basısına bağlı olarak uyluk ön medial yüzünde ağrı vaginal veya rektal muayenede kitle mevcuttur. Ameliyat öncesi tanı zordur. Mutlaka görüntüleme yöntemlerinden faydalanmak gerekir.İnce bağırsaklarda tıkanıklık riski yüksektir. Tedavi cerrahidir.

Benzer makaleler