Kalın Bağırsak Kanseri Tedavisi

Kalın bağırsak kanserlerinde tedavi, öncelikle erken evrede hastalığı tespit ederek en kısa zamanda  ameliyat edilmesidir . Cerrahi tedavide kanser tespit edilen   kalın bağırsak bölümü güvenli sınırlardan kesilerek onu besleyen kan damarları, eşlik eden ve yayılma riski taşıyan lenf bezleri, çevre yağ ve bağ dokusu ile beraber çıkarılır . Geriye kalan bağırsak bölümleri ise uç uca getirilerek  dikilir ,yada otomatik makinelerle bağırsak devamlılığı sağlanır.

Günümüzde özellikle rektum kanserlerinde  total mezokolon  eksizyonu denilen cerrahi tedavi yöntemi kullanılmaktadır. Bu yöntem sayesinde eski cerrahiye göre kanserin tekrarlama oranı %30 azalır. Sağ kalıma olumlu etkisi kesin olan bu metod sayesinde kalın bağırsak kanserlerinde mutlaka total mezokolon  eksizyonu yapılmalıdır. Çoğu  vakada cerrahi tedaviden önce yada sonra ek olarak  kemoterapi ve radyoterapi tedavileri de kullanılır. Erken evrede tanı konulan kanserli hastalarda tam  tedavi oranı % 80 dir. Daha geç evrelerde bu oran % 60 ın altına inmektedir.  % 5 hastada ise  kalın bağırsak kalıcı olarak karın duvarına bağlanmaktadır. Bu ameliyatlar deneyime  göre uygun vakalarda, kapalı yöntem dediğimiz Laparoskopik yöntemle de yapabilmektedir. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de  bu hastalıklarda da kapalı yöntem açık cerrahinin yerini alıyor. Ameliyat sonrası konforunun çok iyi olması, daha kısa sürede günlük yaşama dönme şansı gibi nedenler bu yöntemi daha çok tercih edilir hale getirmektedir. Ameliyat sonrası kanserin yayılım durumuna göre kemoterapi tedavisi de kullanılmaktadır. Tedavinin  başarı ile tamamlanası için geride kalmış olan veya kalma riski olan kanser hücrelerinin yok edilmesi de gereklidir. Kemoterapinin yan etkileri  hastaların fiziki kondüsyon ve yaşlarına göre değişmekle birlikte çoğunlukla geçicidir. Radyoterapi ise ameliyat öncesi veya sonrası kullanılabilinir. Orta ve distal (son 10 cm lik alan) rektum kanserlerinde tekrar oranını azaltmak için ameliyat öncesi radyoterapi yapılması önerilir. Gerekirse ameliyat sonrası da radyoterapi verilebilir. Tedavinin bileşenlerinde karar cerrahi ekibi  ile beraber onkoloji uzmanının da bulunduğu bir konsey tarafından alınmalıdır. Multidisipliner  yaklaşım  tüm kanser olgularında olduğu gibi  kolon  kanserinde de başarı şansını yükseltmektedir.

Ameliyat sonrası hastalar 5 yıllık sağ kalım prensibi ile takip edilir. Takip ilk iki yıl daha kısa aralıklarla yapılır. Ancak 5 yıldan sonra takip hastalığa yakalanmamış kişiler gibi devam etmelidir.

Kolon Kanserinden Korunma

Lif içeriği fazla olan  gıdalarla beslenme kolon kanserine karşı koruyucudur. Yapılan deneylerle bu durum ispatlanmıştır. Çünkü bu maddeler, kanserojen maddelerin yoğunluğunu azaltmaktadır. Yağlı besinlerle kolon kanseri arasında doğrudan ilişki vardır. Yağ oranı az besinlerin tüketilmesi gerekir. Kırmızı et ve yağlı besinler kolon kanseri ihtimalini arttırmaktadır. Bu nedenle bu besinlerin az miktarlarda tüketilmesinde fayda vardır.

Kolon kanserinden korunmanın en önemli yolu ise düzenli kontroller yaptırmaktır. Yapılan muayene ve kolon görüntüleme yöntemleri hastalığı önlemek veya erken tanı koymak için gereklidir. Özellikle ailesinde kolon kanseri olanların ve risk altındaki kişilerin düzenli olarak kontrollerini yaptırması  hastayı bu hastalıktan kurtaracak, ömür boyu bu hastalıkla ilgisini kesecek olan zaman dilimini sağlayacaktır.

Bunların dışında egzersiz yapmak, yeşil çay tüketmek bağırsak düzenini sağladığından dolayı koruyucudur. Yeşil çayda bulunan bir maddenin kanser gelişimini önlemede etkili olduğu belirtilmektedir.

Değerli okurlarım,

Sindirim sisteminizde ve dışkılama alışkanlıklarınızda  tanımlayamadığınız değişiklikler oluştuğunda ,dışkılama sırasında kanma tespit ettiğinizde  korkmadan ,çekinmeden durumu uzman hekimlerle paylaşın  lütfen. Kolonoskopi  basit, anestezi ile uygulandığında ağrısız ve direkt tanı koydurucu bir metod dur. Çok sayıda kolonoskopi yaparak sayısız polipektomi ile değerli hastalarımızı kolon kanserinden koruduğumuzu ,erken evre kanser teşhisi ile bu hastalığa hiç yakalanmamış kadar başarıyla cerrahi müdahale yapabildiğimizi tekralar,bu olanaklarla uzun sağlıklı yıllar ile yaşamanızı dilerim.

Benzer makaleler