Obezitenin Tanımı ve Sıklığı

Obezite ; besinler ile alınan enerjinin , harcanan enerjiden fazla olmasından kaynaklanan fiziksel , sosyal , ekonomik sorunlara neden olabilen kronik bir durumdur. Dünya Sağlık Örgütü ne göre ise obezite ; sağlığı bozacak derecede aşırı veya anormal yağ birikimi olarak tanımlanmaktadır.

Morbid obezite dünya çapında yaygın ve büyük bir halk sağlığı sorunu haline gelmiştir . Modern toplumlarda en sık görülen sağlık sorunlarından biri olup , gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde ve ülkemizde, salgın boyutlarına ulaşan ve sıklığı giderek artan önlenebilir bir halk sağlığı sorunu olarak ortaya çıkmaktadır . Türkiye’de yakın zamanda yapılan epidemiyolojik araştırmalarda erişkin nüfusta görülme sıklığı %31 dir . Obezitenin en kısa tarifi “aşırı kilolu olma” , morbid obeziteninse “ağır hastalık derecesinde” aşırı kilolu olmak şeklindedir . Obezitenin tanımlanmasında en sık kullanılan yöntem beden kitle endeksidir . Dünya Sağlık Örgütü BKİ sınıflamasına göre >40kg/m2 olan bireyler morbid obez kabul edilir.

Obezite etyolojisinin temelini çevresel faktörler oluşturur . Genetik ve nöroendokrin nedenler ise nadir bulunur. Çevresel faktörler arasında fiziksel aktivite eksikliği ve yüksek kalorili gıdalarla aşırı ve ve düzensiz beslenme sık görülenlerdir .

  • OBEZİTE NEDEN GELİŞİR

Obezite sadece aşırı yemek yemek olarak tanımlanamayacak kadar karmaşık etyolojik nedenlere sahiptir . Genetik ve çevresel etkileşimler , davranışsal bozukluklar, metabolik ve endokrin bozukluklar obezite etyolojisinde içi içe girmiş bir rol sergiler . Pek çoğu neden sonuç ilişkisinde açıklanabilecek bir dizi kısır döngüsel olaylar sonucu oluşmaktadır . Bunlardan genetik ve nöroendokrin etmenlere oldukça seyrek olarak karşılaşılmasına rağmen çevresel faktörler obezite etyolojisinin temelini oluşturmaktadır.

Genetik faktörler ; birçok gen obezite oluşumu ile ilgili güçlü bir ilişkiye sahiptir . Obezite oluşturan tek gen kusurları nadir olmakla birlikte tespit edilen şunlardır.  Leptin reseptör , prohormon konvertaz 1 , proopiomelanokortin , melanokortin 3,4 reseptörleri , nörotrofin reseptör TrkB , single minded homolog 1 .

Obezite birçok farklı gen –gen ve gen –çevre etkileşiminden kaynaklanır. Obezite nadir nedenleri olan az sayıdaki tek gen mutasyonlarının aksine , DNA dizilerinde obeziteye katkıda bulunabilecek varyasyonlar gösteren çok sayıda insan geni tanımlanmıştır . 80 den fazla tür tanımlanan lokus mutasyonlarının obeziteyle ene güçlü ilşkide olanı 16.kromozom üzerindeki FTO (fatt mass and obesity associated) dir ve bu gen mutasyonu obezite riskini , 1.5 kat arttırmaktadır .

Çocukluk çağında ise obeziteyle ilişkili çeşitli spesifik sendromlar tanımlanmıştır. Bu dönemdeki obezite sebepleri arasında sıklıkla olmasa da genetik sebepli olanlardan en bilineni Prader-Willi sendromudur. Hipotoni ve bebeklik döneminde beslenme güçlüğü ile karakterizedir. Laurence-Moon Biedl sendromu, Alström sendromu , Cohen sendromu, Carpenter sendromu bu tür anormalliklerin bir kısmıdır.

Nöroendokrin Nedenler

Obez hastaların %1’inden azında obezitenin gelişimine yol açan altta yatan bir hastalık bulunur. Endokrin hastalıklar en sık görülen sekonder nedenlerdir. Sık görülmese de altta yatan neden ortadan kalktığında hastalığın düzelmesi önemli bir durumdur. Fröhlich sendromu , Kleine –Levin sendromu , tokluk merkezinin harabiyeti , Cushing sendromu , hipotiroidi, insülinoma, erkek hipogonadizmi, GH eksikliği veya direnci, Turner sendromu, kraniofrangioma ve hipotalamusu tutan hastalıklar, hipofiz yetmezliği, polikistik over sendromu.

Çevresel Faktörler

Obezite oluşumunda yeme içme alışkanlıkları ve fiziksel aktiviteler önemli rol oynamaktadırlar. Yaş, cinsiyet, doğum sayısı, evlilik, sigarayı bırakma, alkol tüketimi, teknolojik gelişimle beraber sedanter yaşam, fast food tarzı hızlı ve yüksek kalorili beslenme, ilaçlar obezite gelişimini etkiliyen çevresel faktörler arasında sayılabilir.

Fiziksel Aktivite

Sedanter bir yaşam tarzı , enerji tüketimini düşürür ve kilo alımını arttırır . İş yerinde ve evde elektronik cihaz kullanımı fiziksel aktiviteyi kısıtlamakta ve obeziteyi arttırmaktadır . Televizyon izleme ve izlerken hatalı beslenme de obezitenin önemli sebeplerindendir.

Uyku Yoksunluğu

Bu yaşam tarzının leptin hormonunu azaltıp gherelin hormonunu da arttırıp obeziteye neden olabileceği düşünülmektedir.

Sigarayı Bırakma

Bu durum nikotinin alınmamasına bağlı gıda alımındaki artışa ve enerji harcamasındaki azalmaya bağlıdır.

Diyet

Yaşamın ilk yıllarındaki beslenme şekli dikkat edilmesi gereken faktörlerden biridir. Anne sütü kullanımının obeziteyi engellediği, anne sütü alma süresinin uzunluğu ve anne sütü almayan bebeklerde ise tamamlayıcı gıdaların türü, miktarı ve başlama zamanları obezite oluşumunda etkili olduğu bildirilmektedir.

Enerji oluşturan besin öğelerinin oranı çok önemlidir. Yüksek yağ içerikli diyet ile obezite arasında pozitif ilişki vardır . Benzer şekilde diyetin özellikle basit karbonhidrat oranının yüksek olması, fazla alınan enerjinin vücutta yağa dönüştürülüp depolanması ile obeziteye neden olabilmektedir. Öğün atlamak, öğün aralarında yağlı karbonhidratlı besin tüketimi, hızlı yeme alışkanlığı, aşırı alkol tüketimi obezitenin oluşumunda ciddi etki etmektedir.

  • Obeziteye etki eden ilaçlar ; Antikonvulzanlar , Antidepresanlar , Antipisokikler , B-blokerler , Antidiyabetik ilaçlar, Glikokortikoidler .

Benzer makaleler